Şimdi bunu anlamaya çalışalım. Aynı gayreti göstermeye devam etmeliyiz müjdeyi ilk kez anladığınız zaman ciddi bir karar verdiniz. Geçmişinize bir set çektiniz. İşte doğru yol bu, bu yolu hayal bile etmemiştim artık tek ve gerçek Rab’be hizmet edeceğim. Şeytan artık sizi kaybetti, ama daha sonra Rab’be olan güveninizin altını kazmaya başlar ve işlerin öyle olmadığına ikna olursunuz. Herşey bir yana, elçilerden bir tanesi hırsızdı, biliyorsunuz, Yehuda İskaryot hırsızdı ve ihanet etti. Evet burada kötü bir örnek var, şurada da bir tane var, ve onların Hristiyan hayatına ne kadar zarar verdikleri hakkında bir fikirleri yok. Kötülük yapmaya gayret edenler. Yalnızca burada bu yaşamda kendilerini Rab’den ayırmıyorlar, sonsuzluk için de bunu yapıyorlar. İbraniler’de, ah, pardon, 1. Korintliler 6:10’da. Pavlus on gruptan bahsediyor. Rab’bin mirasını alamayacak on grup. Eğer o on gruptan birine aitseniz bunu unutabilrisiniz eğer bugün kendinizi kötülüğe teslim ediyorsanız kendinize ve komşunuza zarar veriyorsanız en kötü zarar, ruhunuzu sonsuza dek kaybedeceksiniz. O yüzden aynı gayretle devam etmeliyiz. Rab’bin sözünü gerçekten anladım, Söz yaşamımı aydınlattı ve içimde iman yeşerdi. Kararımı verdim – ve asla geri dönmeyeceğim. Asla! Doğru kişi imanla yaşar.Ve eğer geri adım atarsam, ruhum asla O’nda huzur bulmaz. İşte bu aynı gayreti göstermeyi sürdürmeliyiz, bunu neden mi yapmalıyız?

 ”… her birinizin sona dek aynı gayreti göstermesini diliyoruz.”

İbraniler 6:11 

Gayret etmeli ve azim göstermeliyiz.

"Tembel olmamanızı, vaat edilenleri iman ve sabır aracılığıyla miras alanların örneğine uymanızı istiyoruz."

İbraniler 6:12

Eğer gerekli gayreti göstermezseniz; tembellik edersiniz, Rab’be gerekli saygıyı göstermeyen biri olursunuz ve onun işini şevkle yapmazsınız, hayır, sadece oyalanırsınız. Her zaman gayret göstermeli ve imanla yaşamalıyız.

Vaat edilenleri nasıl miras alırım? İman ve bir de sabır aracılığıyla.

İman ne demektir? Henüz bilmeyenler için İbraniler 11:1’de der ki, İman, umut edilenlere güvenmek görünmeyen şeylerden emin olmaktır. İmanın iki tanımı var ve biz nasıl bu imana sahip olabiliriz? Romalılar 10:17 Demek ki iman, haberi duymakla duymak da Rab’bin sözünün yayılmasıyla olur. Başka bir deyişle, okudukça, üzerinde düşünerek Rab’bin sözünü anladıkça, Rab’bin sözünü duyarsınız. O’nun sesini duydukça imana sahip olursunuz. Yani iman aracılığıyla, ikna olarak bu güvenceyle görünmeyenlerden emin olarak sizin olduğunu bildiğiniz şeyleri alarak, vaatleri böyle miras alırsınız. İman ve sabır aracılığıyla. Yani şipşak olmayacak.

Diyelim ki… bir şeyi ilk kez denemeye kalkıştınız ve başaramadınız. Hiç futbol oynamamışsınız. Deniyorsunuz, bir türlü beceremiyorsunuz, koşamıyorsunuz bile, ama diğerlerini oynarken gözlemlerseniz, topu nasıl kontrol ediyorlar diye, oynayabilmeniz için gerekli hareketleri öğrenmeye başlarsınız. Ve armağanınız da varsa, yakında herkesten iyi bile olabilirsiniz, eğer yoksa, en azından eğlenir arkadaşlarınızla futbol oynamış olursunuz. İman da bu şekildedir, sabır ister. Eğer bir kez denediniz ve olmadıysa. Sabır göstermelisiniz. Tekrar başlıyorum. Rab bana öğretecek. İşlerin bu şekilde olduğunu hiç bilmiyordum. Ama Rab bana öğretecek, biliyorum. Ve başaracağım.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares