Rab’bin Oğlu olduğunu bildirdikten ve Yahudiler tarafından reddedildikten sonra, İsa geri gideceği konusunda onları uyardı. Rab’bin kimliği, bizim için yapabilecekleri ve isteğinin tam olarak ne olduğuyla ilgili anlayışa sahip olduğumuzda ama yine de Onu kabul etmediğimizde, Rab geri çekilir. Onu aramak hiç fayda etmez çünkü bulunduğu yer insanların erişemeyeceği bir yerdir. İsa olmadan insan sadece günahları içinde ölebilir. Rab’bin olduğu yere gitmenin imkanı yoktur.

İsa’nın yaşadığı dönemdeki Yahudiler bizzat İsa’nın ağzından Onun Rab’bin Oğlu olduğunu duydular. İsa Baba’nın onun tanığı olduğunu bile söylemişti. Ama onlar dine o kadar bağlıydılar ki yüreklerini Sözün gösterdiklerine açmadılar. İsa daha sonra onlara, eğer her şey bu şekilde devam ederse aralarından ayrılacağını söyledi.

Rab’bin gitmesi ne kadar da üzücüdür. Bu gerçekleştiği zaman, yanlış bir şey yaptığımızda bizi uyaran vicdanımızdaki ses susar. Ruhsal kulaklarımız Rab’bin ağzından çıkanları duymaz. Yüreklerimizin gözü önümüzdeki yolu göremez ve tamamen kayıpta oluruz. Vaaz dinlediğimizde yaşadığımız deneyimler kaybolur, şeytanın yarattığı her türlü utançla birlikte, kendimizi devamlı dünyasal şeylerle meşgul etmeye başlarız.

Rab’bin hayatlarından çekildiği insanlar gerçeği bilimde ararlar ama bulamazlar. Dinlerde ararlar ama gerçek orada da değildir. Parada ararlar ama onun mutluluk getirmediğini görürler. Günahta ararlar ama tek sahip oldukları pişmanlık olur. Rab’bin terk ettiği insanlar yaşanılabilecek en acınası halde yaşarlar.

İsa’nın hayatlarında bulunmadığı kişiler düşmanın köleleridir. Şeytan onları istediği şekillerde kullanır. Bazıları fahişeliğe, sahtekarlığa, bağımlılıklara, gizli kapaklı yollara ve suçlara yönelirler. Bazıları ise hayatlarının hakimi Rab olmadığı için çok büyük zorluklar deneyimlerler. Böyle birçok kişinin hayatı ameliyatlar, kazalar, evlilik sorunları ve iflaslarla doludur. Gerçekten de hayatında İsa olmayanlar yaşamazlar, günahları içinde ölürler.

Bilim insanları huzuru deney tüplerinde bulmak için çabalasalar da bulamayacaklar. Devlet adamları onu anlaşmalarda, orduda ya da savaşta bulamayacaktır. Rab’bin Oğlu olmadan ne huzur, ne de başarı olur. İnsan ne kadar çabalarsa çabalasın, Rab’bin olduğu yere ulaşamaz.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares