Bir vaadin sembolik veya gerçek bir anlamı olabilir. Yukarıdaki ayette ise ikisi de vardır. Rab burada karşımıza çıkabilecek beklenmedik her türlü zorluktan bizi kurtaracak güçte olduğunu söylüyor. İsraillilerin Kızıl Deniz’i geçme hikayeleri Rab’bin halkını gözettiğini ve koruduğunu kanıtlamaktadır: İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçtiler (Mısır’dan Çıkış 14:21-31). Üç Yahudi genç adam Şadrak, Meşak ve Abed-Nego da zafer kazanmıştı. Normalinden yedi kat daha fazla ısıtılmış kızgın fırına atılmalarına rağmen ateş onlara zarar vermemişti (Daniel 3). Peki ya bugün? Rab’bin bu aşkın sevgisi ve gücünden bugün de faydalanabiliyor muyuz?

Rab ağzından çıkan tüm vaatleri kesinlikle yerine getirir. Ama Onun verdiği sözlere inanmanız gereklidir, yoksa onlar gerçekleşmezler. Rab yalnızca Ona inandığımızda gerçek Tanrı olur. Ona inanmadığınızda onu yalancı çıkartırsınız. Kutsal Kitaptaki hikayeleri ya oldukları gibi alır, ya da ruhsallaştırır ve sembolik olarak anlarız. Ama bu Rab’bin rehberliğine göre yapılmalıdır. Kutsal Baba bize her gün baş ağrısı veren bir sorunun çözümü gösterebilir ve bu Kutsal Kitapta doğrudan anlatılmıyor olabilir.

Yukarıdaki ayette Rab onu hiçbir şeyin durduramayacağını söylüyor. Örneğin bir atom bombası patlasa bile Onun her şeye yeten gücüne inananlar mucizevi bir şekilde korunur ve güvende olurlar. İmandaki birçok kardeşimiz birçok savaşlar verip burunları bile kanamadan kurtuluşa eriştiler. Rab’bin yaptığını kimse durduramaz (Luka 1:37).

İsrailoğullarının Kızıl Deniz’de geçen bu olağanüstü hikayesi bize gösteriyor ki, Rab çocuklarını güvende tutmak için ne gerekiyorsa yapar. Ama unutmayın, Ona ait olmalısınız. Ona bağlı olmalı ve yalnızca kiliseye gidip gelmekle kalmamalısınız. Gerçek şudur ki Her Şeye Gücü Yeten Rab Ona güvenenleri her zaman kollar. Bugünlerde insanların olağanüstü kurtuluşlara şahit olduklarını duyuyoruz çünkü onlar asla yarı yolda bırakmayan Rab’be güveniyorlar. Diğer yandan, Rab hakkında şüpheleri olanlar ya da imanlarını uygulamaya geçirmeyenler, sadece dilek tutmanın yeterli olmadığını mutlaka görecekler.

Halkının Nebukadnezar’ın öfkesiyle yüzleşmesi gerekse bile Babil’de Rab harika mucizeler yapmıştı. Her zamankinden yedi kat daha fazla ısıtılmış kızgın fırında Rab Şadrak, Meşak ve Abed-Nego’yu öyle bir şekilde korumuştu ki, ne ateşin dumanının kokusu giysilerine sinmiş, ne de saçları alev almıştı. Daniel’i de aslanların yuvasından aynı şekilde kurtarmıştı. Tıpkı geçmişte olduğu gibi Rab’be inananlar bugün de, gelecekte de kesinlikle Rab’bin görkemini görürler (Yuhanna 11:40).

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares