Günün Mesajı

06/09/2016 - FANATİZM RAB’BİN SÖZÜNÜ GEÇERSİZ KILAR

‘’Ama siz, ‘Eğer bir adam annesine ya da babasına, benden alacağın bütün yardım kurbandır, yani Tanrı'ya adanmıştır derse, artık annesi ya da babası için bir şey yapmasına izin yok’ diyorsunuz. Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız törelerle Tanrı'nın sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz.”

Markos 7.11 – 13

İsa’nın bu öğretisi birçok insanın maruz kaldığı ‘Gerçekten sapma’ konusuyla ilgilidir. Bu olduğu zaman insanlar fanatik olmuşlar demektir. Fanatikler kendi kendilerine anne ve babalarını, kocalarını ya da karılarını, çocuklarını ve hatta hayatın normal zevklerini bile ‘Tanrıyı hoşnut edecek’ düşüncesiyle terk edebiliyorlar. Bu şekilde davrananlar kendilerine takipçi bulup Rab’bin Sözünü geçersiz kılan gelenekler bile başlatabiliyorlar. Fanatikler maalesef Rab hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.

 

İman Rab’bin Sözünü sıkı bir biçimde çalışarak ve onu hayatında uygulayarak, veya gerçek bir kişisel-ruhsal deneyim aracılığıyla başlar. ‘’ “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Tek bir kişiyi dininize döndürmek için denizleri, kıtaları dolaşırsınız. Dininize döneni de kendinizden iki kat cehennemlik yaparsınız.’’ (Matta 23:15). İman sadece insan aklının, insani ya da şeytani bir dini öğretinin bir ürünü olduğunda, orada soğuk kalpli bir imanlı ya da daha kötüsü, fanatik bir imanlı ortaya çıkar. Her iki tür de toplum için gerçek bir tehlike oluşturur çünkü Rab’be taptıklarını düşünürken cinayet bile işleyebilirler. Ama Rab’bin Sözü aracılığıyla gerçek imana sahip olanlar kimseye zarar vermezler. İntikam almazlar ve düşmanlarını bile severler (Romalılar 12:19-21).


Cehalet ve çılgınlıkları nedeniyle fanatikler genellikle hayatın sağlıklı ve zararsız zevklerini reddederler. Anne babalarını terk edip rakiplerine işkence edebilirler. Sabırsız ya da züppe olmaya meyillidirler. Gerçeğin tekelini elinde bulundurduklarını sanırlar ve ölümlülerin arasında en iyisi olduklarını düşünürler. Bazıları diğer insanlardan daha farklı olduğunu bile düşünebilir. Şiddete başvurabilir ya da diğerlerini kendi dinlerinin ağır kurallarına uymaya zorlayabilirler. Kendilerinin inandığı gibi inanmayanlara işkence etme noktasına bile gelebilirler.

 

Fanatikler insanları kendi çılgınlıklarına sürüklerler. Takipçileri onların özel kişiler olduklarını düşünür. Takipçileri onları sanki gökten gönderilmişler gibi görmektedir. Bu kişilere eşlik edenler en zalim ve türlü türlü uygulamalara ve aşağılamalara maruz kalacaklardır. Bazıları önderlerinin cinsel zevklerine bile konu olurken bunu göklerden gelen bir lütuf olarak görmektedirler.

 

Fanatiklerin öğretileri küçük sapkınlıklardan düpedüz çılgınlığa kadar gidebilir. Tüm insan ürünü öğretiler Rab’bin Sözüne aykırıdır. Fanatik fikirler Kutsal Yazıları geçersiz kılarlar (1. Timoteos 1:3-7).


Gerçek şu ki fanatikler Rab’bi tanıyamazlar ve onu kendi tuhaf uygulamalarıyla hoşnut edemezler. Bir dinsel kural ne kadar güzel ya da iyi niyetli görünürse görünsün, asla Rab’bi hoşnut edemez. Çünkü Rab insanın tanıklığını kabul etmez. (Yuhanna 5:34).


İsa’nın sevgisiyle,


Doktor Soares