Günün Mesajı

10/09/2016 - GÜNÜMÜZ İÇİN BİR MESAJ

Sana herhangi bir haksızlık etmişse ya da bir borcu varsa, bunu benim hesabıma say.

Filimon 1:18

Sevgi her yoldan doğrulanmalı ve test edilmelidir. Bu bölümde adı geçen firar etmiş bir köle olan Onisimos yeni bir adam, yeni bir varlık olmuştu. Ama Pavlus onu efendisine geri gönderme ihtiyacı duymuştu. Efendisi Filimon bir önceden şeytanın boyunduruğundaydı ama elçinin hizmeti sayesinde kurtulmuştu. Pavlus Filimon’dan Onisimos’u bir kardeşiymiş gibi görmesini tavsiye etti ve eğer bir borcu varsa bunun kendisinin hesabına sayılmasını rica etti.

 

Sadece sözcüklerle sevmek sevmek değil, aldanmaktır. Eskiden bazı insanlar köleydi ve efendilerinin mal varlıklarının bir parçası olarak görülürlerdi. Bu kölelerden birisi olan Onisimos kaçma fırsatı bulduğunda kaçıp özgür kalmıştı. Ancak Roma’ya vardığında başına harika bir şey geldi; Pavlus’un hizmeti tarafından kurtarıldı. Efendisi Filimon da aynı elçinin vaazları aracılığıyla iman etmişti. Öncesinde Onisimos da Filimon da günahın ve doğal olarak da şeytanın hizmetinde yaşıyorlardı. Yani Onisimos hem fiziksel, hem ruhsal olarak, iki açıdan da tutsaktı; ama sonunda kendisi de efendisi de kurtuldu.

 

Pavlus Onisimos’u eski efendisine artık bir köle olarak değil, bir kardeş olarak göndermek istedi. Bu bir iman eylemiydi; çünkü Filimon onu İsa Mesih’teki sonsuz yaşama yönlendiren kişiyi gerçekten sevip sevmediğini bu şekilde gösterebilirdi. Elçi yeni iman etmiş Onisimos’u bu şekilde gönderdi ve gönderirken de eski efendisinden onu bir köle olarak değil, Mesih’te özgür olmuş birisi olarak görmesini istedi. Ayrıca Pavlus Filimon’a eğer eski kölesi ona bir haksızlık etmişse ya da bir borcu varsa, bunların kendisinin hesabına sayılmasını ve kendisinin ödeyeceğini söyledi. Elçi Filimon’a hayatını kendisine borçlu olduğunu, çünkü Mesih’e onu kendisinin yönlendirdiğini; bu şekilde onun tüm ruhsal borcunun silindiğini ve bağışlandığını da hatırlattı. Bu ders ciddiye alınması gereken bir derstir. İsa’yı yüreklerine kabul edenlerin artık Mesih’teki kardeşlerimiz oldukları için yeni varlıklar olarak görülmeleri gerekir.

           

Adanmalar, oruçlar, dualar ve yakarışlar hayatımızın büyük bir kısmını işgal ediyor. Ancak Rab’bin ayaklarının dibinde döktüğümüz terler ve gözyaşlarının, vaazları hazırlarken harcadığımız saatlerin ya da gerçeği söylediğimiz için gördüğümüz saldırıların karşılığında maddi bir ödül istemeyiz. Çünkü ödülümüzü cennette alacağız. Mesih’te yeniden yaratılmış çocuklardan da bundan daha azını bekleyemeyiz; onların da kendilerine zarar vermiş olanları bağışlamaları gereklidir.

 

Rab tarafından kullanılan kişilere saygı göstermeyi ve onları sevmeyi öğrenmeliyiz; böylece bizim için yapılanları başkaları için de yapabilir ve kurtuluşumuzu alabiliriz.

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares