Günün Mesajı

26/11/2016 - ANTLAŞMAYI BOZMAYIN!

Yüreği ve bedeni sünnet edilmemiş yabancıları tapınağıma aldınız, bana yiyecek olarak yağ, kan sunmakla tapınağımı kirlettiniz. Böylece iğrenç uygulamalarınızla antlaşmamı bozdunuz.

Hezekiel 44.7

Rab’be ait olan birisinin yaşayabileceği en kötü şey Rab ile olan antlaşmasını bozmaktır. Buna inanması zor olabilir ama aslında bu kendisini bilerek ya da bilmeyerek kötü işlere teslim eden Hristiyanların yaptığı şeydir. Sünnetsiz bir yürekten yardım istemek asla fayda sağlamaz ve bereket getirmez çünkü bu Rab ile yaptığınız sonsuz antlaşmanızı bozmak demektir. Diğer yandan antlaşmamıza uyduğumuz zaman koruma altında oluruz, Rab’bin vaatleri elimizin altındadır ve İsa’nın adını kullanma hakkına sahip oluruz. Ama bunu yapmazsak şeytanın saldırıları mutlaka bize ulaşır.

 

Bir Hristiyan Rab’bin Sözüne saygı göstermediğinde devamlı dua ediyor, oruç tutuyor ve Rab’bi arıyor olsa bile tehlikeli bir duruma girer. Düşman bir insanın Rab’bin lütfunun ve korumasının sınırlarının dışında olduğunu fark ettiğinde ona saldırmak için bulduğu bu fırsatı kaçırmaz. Rab’bin Sözü bize lanetin sebepsiz yere gelmeyeceği güvencesini verir (Süleyman’ın Özdeyişleri 26:2). Bu nedenle Rab ile olan antlaşmanızı bozmamak için dikkatli olmanız önemlidir. 

 

Rab’den korkmayanlardan yardım almak iğrenç bir şeydir. Rab’bin bize olan yardımı ise sadece ona saygı gösterdiğimizde bize sağlanır. Ne zaman bir insan Rab’be sadık olmayı bırakırsa, Mesih için sıkıntı çekmek istemezse ya da kendi çıkarlarının peşinden giderse, o zaman Rab’den ayrılır, kendi hizmetini yürütmeye, isyankârlık yapmaya, zina etmeye, yalan söylemeye ya da buna benzer başka şeyler yapmaya başlar. Bu nedenle bunlardan sakınmalıyız.

 

Rab’bin işini ahlaksızlıkla kirletmemek için dikkatli olduğumuzda ve bize söylediklerini yaptığımızda Rab’be hizmet etmiş oluruz. Kutsal Antlaşma tarafından kuşatılıp korunmamız işte böyle mümkündür. İsyankar bir Hristiyan Gerçek Bilgeliğe karşı gelir ve bunun üzerine çeşitli birçok talihsizlikle karşılaşır; çünkü enginler birbirlerine seslenirler (Mezmurlar 42.7). Kutsal Ruh’un rehberliğine olan sadakat bereketli bir hizmet için bir sine qua non, yani olmazsa olmazdır.  

 

Rab’bin Sözündeki yazılı olan koşullara uygun yaşayan herkes korunduğundan emin olabilir. Rab’bin vaatleri onların hayatları için gerçektir. Rab’bin gücü onların zarar görmesini önler ve İsa’nın adını kötülüklere karşı her kullandıklarında zafer onlarındır. Bunun istisnası yoktur. Bu yoldan ayrılan herkes kendi çıkarları için ayrılır. Aynısı isyankarlarla bir araya gelip onlarla işbirliği yapan Hristiyanlar için de geçerlidir. Onlar da gerçek bilgeliğe karşı gelmiş olurlar (Süleyman’ın Özdeyişleri 18.1).

 

Bu nedenle Rab’bin korumasının sınırları dışına çıkan herkes kendilerini onlara asla acımayacak olan kötü güçlerin etkinlik alanına sokmaktadır. Eğer eylemlerimiz kötüyse nasıl Rabbimizin huzurunda kalabiliriz?

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares