Günün Mesajı

27/12/2016 - SU KIYISINA DİKİLMİŞ AĞAÇLAR

“Ne mutlu RAB'be güvenen insana, güveni yalnız RAB olana! Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer. Köklerini akarsulara salar, sıcak gelince korkmaz, yaprakları hep yeşildir. Kuraklık yılında kaygılanmaz, meyve vermekten geri durmaz.”

Yeremya 17: 7- 8

Bir Hristiyan olarak Rab Tanrı’ya güvendiğinizde ve umudunuz Rab’be bağltığınızda neler kazanırsınız? Burada bir ağaç benzetmesinin yapılmış olması boş yere değildir. Hristiyanların yaşam suyuna salınmış köklerinin olması gerekiyor. Böylece denenmelerden ve sıkıntılardan geçerken korkmazlar. Yaprakları asla solmaz ve zor zamanlarda kuraklıktan dolayı kaygılanmazlar. Hiç durmadan meyve vermeye devam ederler.

 

Bu hayattaki en önemli şeylerden biri tüm güveninizi Yüce Rab’be bağlamaktır. Bazı zamanlar yanlış bir şekilde insanlara, kiliseye ya da başka kuruluşlara güvendiğimizi fark edemeyebiliriz. Adalet Bakanlığı adaletin sağlanmasından sorumludur. Ama bu kuruma güvenip oradaki hakime umut bağlayamayız. O sadece yasayı uygulayandır. Aynısı kilise ya da başka kuruluşlar için de geçerlidir. Bizim sadece Yaratıcımıza güvenmemiz, sadece ona umut bağlamamız gerekiyor.

 

Şans eseri yaratılmadık. Rab bizi yeryüzüne başarmamızı istediği bir amaçtan dolayı getirdi. Bu yüzden Rab bizi ağaca benzetiyor. Kutsal Kitap meyve vermeyenlerin köklerinden söküleceğini söylüyor (Yuahnna 15:1,2) ve bunun bir nedeni var. İncir ağacı meyve vermediği için Rab onu lanetleyip kurutmuştu (Markos 11:12-14). Yeryüzüne ve kiliseye asil bir amaçtan dolayı getirildiğimizi unutmamalıyız. Asla Rab’bin bizim için gösterdiği örneği aklımızdan çıkartmayalım. Asla onun planlarını düzgünce yerine getirmezsek neler olacağını unutmamalıyız. İsa bizi onu izlememiz ve meyve vermemiz için seçtiğini söylemiştir (Yuhanna 15:5-16).

 

Takılıp kalmak ve verimsiz olmak bilgece değildir. Çok nahoş bir kınanma sözü duyabiliriz. Tıpkı yukarıdaki ayette bahsedilen ağaç gibi bizim de köklerimizi yaşam suyuna doğru uzatmamız gerekiyor (Yeremya 2.13). Eğer kaynaktan beslenmezsek (Mezmurlar 1.3) asla zorlu zamanlarda ‘yeşil’ kalamayız. Tatlı sözler ağzımızdan çıkmaz ve ayartıların üstesinden gelecek gücü bulamayız. Bereketlen pınarından beslenmezsek günahlarımız için yanmak zorunda kalırız. Rab bizim üretken olmamızı ve şeytanın tüm tuzaklarından sakınmamızı istiyor.

 

Şeytanın kendilerine yönelttiği saldırılardan korkan herkes kesinlikle yaşam suyunu içmemektedir. Rab’bin görkemini gösterme kapasitemiz sonsuz pınardan çektiğimiz suyun kalitesine bağlıdır. Bu dünyaya çözüm getirmekle biz görevlendirilmişken ‘merhameti’ kayıp insanlardan bekleyemeyiz değil mi? Bu yüzden umutsuzluğa düşmemeli, güven içinde devam etmeliyiz! Durum her ne olursa olsun istediğimiz zaman meyve verecek kapasitedeyiz.

 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares