Yapabileceğimiz en büyük hata kendi kendimize yettiğimizi ve savaştan alnımızın akıyla çıkmak için ruhsal olarak hazırlanmaya ihtiyacımız olmadığını düşünmemizdir. Bu gereklidir ama insanın kendi hazırlığı faydasızdır çünkü sadece Rab’bin karanlığın güçlerini engellemeye, bizi güvende tutmaya ve zafere götürmeye gücü yeter.

Ruhsal dünyada iki güç vardır: Rab’bin gücü ve Şeytanın gücü. Rab’bin gücü sevgi, şeytanın gücü ise nefrettir. İnsan kendi başına kötülükle savaşıp onu yenemez. Ama Yaratıcımız bizi şeytandan uzak tutmak ve zafere götürmek için yardımımıza hazırdır. Bu yüzden karanlığın güçleri bize saldırdığında cesaretimizi kaybetmemize gerek yoktur. Sadece dua ile Rab’be yönelmeli ve ondan bize düşmana karşı koyma gücünü vermesini istemeliyiz. Böyle yaparak zaferli olacağız. Şeytan Rab’bin gücüne karşı asla galip gelemez!

Yüce Rab hayatlarımızda her zaman başlarımız dik yürümemizi ister (Romalılar 8.37). O bağışıklık sistemimizin yaratıcısıdır, bu sistem sayesinde kendi kendimize iyileşebiliyoruz. Ayrıca Rab kendisini bizim için erişilebilir kılmıştır ve ihtiyaç anımızda bize yardım edebilir. Eğer bir saldırıyla karşı karşıya kalırsanız bu ister fiziksel ister ruhsa olsun, umutsuzluğa kapılmayın. Her türlü kötülüğün çaresi Rab’be yakarmak, Rab’den yardım istemek ve düşmanın karşısına İsa’nın adını kullanarak, kararlılıkla çıkmaktır.

Genellikle ruhsal olarak iyi durumda olduğumuzda başımıza kötü bir şey gelmez. Her zaman Yüce Rab’be güven duymak ve onunla paydaşlık içinde olmak iyidir. Düşmana bizi yaklaştıran hiçbir suçumuz olmadan yürür, yalnız Rab’bin yolunda güven buluruz. Günahkar bir yüreğimiz olduğunda Rab bize cevap veremez ve bizi koruyamaz. Ama Baba yanımızda olduğunda zafer kesindir. Sadece dua edin ve inanın!

Rab’be gerçekten hizmet eden herkes hayatında sanki hiç kötülük yokmuş gibi yaşar. Çünkü kötülük Rab’be ait olan insanlara dokunamaz. Ama yalan söyleyen, aldatan, düşmanın istediklerini yapanlar devamlı sıkıntı çekerler. Neredeyse yarım asırdır imanlıyım ve size şunu garanti edebilirim: Günahta yaşayan kimsenin üzerindeki lanetten kurtulduğunu görmedim. İnsanlar doğru yolda yürümediklerinde akıllı olduklarını düşünseler bile çılgınlar gibi davranıyorlar çünkü yanlış yapsalar bile düşmanın onlara hala dokunamayacağını sanıyorlar. Bu düpedüz yanlıştır! Kutsallığa meydan okudukları için böyle insanlar büyük bedeller öderler.

Kardeşler, eğer kendinizi böyle bir durumun içinde bulursanız hiçbir ayartının hayatınızın kontrolünü ele geçirmesine izin vermeyin çünkü günah sizi Göksel Baba’dan ayırır. Aynı şekilde sizi tüm kötülüğün babasına da yaklaştırır. Rab ile paydaşlık içinde olun ki şeytanın saldırılarına karşı savunmasız kalmayın. Rab ile birlikte yürüyün ve özgür yaşayın!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares