Bir insanın yapabileceği en büyük hata Rab’bin sözüne boyun eğmemektir. Çünkü bunu yapanlar hayatlarını gerçek Rab olmadan yaşamaya çalışırlar ve bu yüzden de mutlaka bazı sorunlarla karşılaşırlar. Eğer kimse gerçeği öğretmezse onu öğrenmek mümkün olmaz. Yasaya da uyulmadığı zaman insanlar her istediklerini yapmaya başlar.

Kaos içindeki bir ülkede yaşamak oldukça sinir bozucu ve kaygılandırıcıdır. Bu Rab’bin halkının yaşamış olduğu bir şeydi. İsrail soyu kendilerini Mısır’daki tutsaklıktan kurtaran Yüce Rab’bi terk etmişti. Sonra yozlaşmaya başladılar ve istedikleri her şeyi yapmaya başladılar. Bunun sonucunda da barış ve esenlikleri son buldu. Birbirlerine saygılarını kaybettiler ve bunun için büyük bir bedel ödediler.

İnsanın tüm kötülüklerden kurtulmasının yolu Rab’be hizmet etmekten geçer. Söz en bereketli ulusun Yüce Rab’be tapınan ulus olduğunu söyler (Mezmurlar 33:12). Diğer yandan, Rab’bin korkusu olmadan yaşamaktan daha kötü bir şey yoktur. Düşmanın, yani şeytanın Yüce Rab’bin olmadığı yerde kazanacağını biliyoruz. Bir insan harika bir aileden de gelse, aile üyeleri hala hayatta da olsa, iyi bir sağlığı ve serveti de olsa, göksel Baba’ya saygısı yoksa tüm bunlar ne işe yarar?

Dünyanın şu an içinde bulunduğu krizin nedeni insanların Yaratıcıyı hayatlarının merkezine koymamasıdır. Bazı yerlerde insan artık sadece bir iş ‘’makinesi’’ rolünü almıştır. Birçok insan sadece benliğin isteklerine göre yaşamakta, Tanrısal konulara hiç önem vermemektedir. Maalesef bu insanlar şeytanın kötü olduğunu ve insan ırkını yok etmeye çalıştığını unutmuşlardır (Yuhanna 10:10).

Böyle insanların bilinçli olarak kötü olduklarını söyleyemeyiz çünkü bazılarının ruhsal olmamalarının nedeni onlara Sözü öğreten kimsenin olmayışıdır. Gerçeğe yönlendirilmemiş olanlar yanlış kararlar verebilirler çünkü iyi ir öğretmenin olmadığı yerde iyi öğrenciler de olamaz. Ama Hristiyanlar olarak bizim rol model olmamız ve komşularımıza sözlerimizle, eylemlerimizle öğretmemiz gerekmektedir.

Tüm sorunlar için tek bir çare vardır: Rab korkusu. Ancak pek az insan bunu yapmaya isteklidir. İnsanın yanlış yapma ruhuna bu kadar kapılmış olması ve kendisini bu durumda bulanların her zaman yaptıklarını haklı çıkarmaya çalışması üzücüdür. Mesela bazı insanlar Rab’den gelmeyen şeyleri alıntılayarak konuşuyorlar. Diyorlar ki, ‘’başkaları bana nasıl davranırsa ben de onlara öyle davranırım.’’ Yüce Rab’be ait olanlar böyle şeytani numaralara kapılmamalı, Kutsal Söz’ün belirlediği ilkelere bağlı kalmalıdır.

İsrail gerçek Rab’bi izlemediğinde ülkede kaos hüküm sürdü. Ama Yüce Rab’be yönelerek kötü yolları terk ettiklerinde esenlik ve refah yolu yıllar yaşadılar. Eğer Rab’den ve onun Yasasından yüz çevirirseniz dikkatli olun! Rab’be hizmet edin çünkü Rab korkusunun olmadığı yerde karanlığın güçleri hüküm sürer.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares