Günün Mesajı

10/03/2017 - İMANIMIZ ORANINDA

Tanrı'nın bize bağışladığı lütfa göre, ayrı ayrı ruhsal armağanlarımız vardır. Birinin armağanı peygamberlikse, imanı oranında peygamberlik etsin.

Romalılar 12:6

Her şey bize verilen lütuf ile başlar. Pavlus Romalılar’da bundan bahseder. Lütfa göre bize birçok ruhsal armağan verilmiştir ve bunlar imanımızın ölçüsünde etkin olurlar. Bu yüzden imanınızı artırın ve güçlendirin; böylece armağanlarınızı en iyi ve verimli şekillerde kullanabilirsiniz.

 

Pavlus Korintliler’e yazdığı mektupta da Rab’bi tüm kardeşlerinin üzerine döktüğü lütfundan dolayı övmüştü (1. Korintliler 1:4). Roma’daki kardeşlerine yazarken ise bu lütfun verdiği farklı armağanlardan söz etmişti. Bu armağanlar İsa’yı Rab ve Kurtarıcı olarak kabul etmiş olanlara verilen lütfa göre verilmiştir. Rab’bi kabul etmiş olanlar bu armağanları almışlardır. Bundan sonra onları etkin hale getirmeleri gereklidir. Böylece sadece bereketlenmekle kalmayıp, başkalarını da bereketlemeliyiz. Aslında tüm insanlar bize verilmiş olan yeteneklerden faydalanabilir. Söz’de bir iyilik yapabilme gücümüz olduğunda bunu geri çekmenin doğru olmadığı yazılıdır (Süleyman’ın Özdeyişleri 3:27).

 

Rab’bin lütfu teologların tanımındaki hak edilmemiş bir iyilikten daha da fazlasıdır. Lütuf Rab’bin insanların yararına olan etkinliğidir. Bu etkinliğiyle Rab şifa verir, kurtarır, Kutsal Ruh ile vaftiz eder, teselli eder, kapılar açar ve sözüne inanan herkes için başka birçok iyilik daha yapar. Rab’bin gücü bizi yetenekler ve armağanlarla da donatır; böylece herkesin iyiliği için çalışabiliriz. Kilisenin üyelerinin bu yetenekleri bolca kullanması gerekiyor. Dünya Rab’bin halkının eylemlerini beklemektedir.

 

Şimdi elçinin kullandığı ifadeye iyi dikkat edin: imanı oranında. Yani kullandığımız imanın ötesinde hiçbir şey gerçekleşmez. Bir insanın çok büyük bir imanı olabilir ama onu aktif olarak kullanmazsa çok az şey yapabilir. Armağanlar imanınız oranında etkin olurlar; bu yüzden imanınızı canlandırsanız iyi olur.

 

İbrahim imanda güçlüydü ve karısı Sara 90, kendisi ise 100 yaşındayken baba olmuştu. Güçlü bir imana sahip olup da onu kullananlar için hiçbir şey imkansız değildir. Eğer imanınızı güçlendirmezseniz size verilen armağanlar etkili bir şekilde işlemezler.

 

İmanınızı İbrahim’in yaptığı gibi güçlendirin. O Rab’bin vaadine kucak açmış, Sara’nın çocuk verme yaşını geçtiğini düşünüp kuşkulanmamış ya da cesaretsizlik yapmamıştı. Bunun yerine Rab’bin verdiği vaade inandı ve Rab’bi yüceltti. İmanı da bu şekilde güçlendi.

 

Kutsal Kitabın bu ilkesini hayatınızda uygulayın; böylece size verilmiş armağanlar etkin olacaktır.

 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares