Günün Mesajı

01/08/2017 - GÜCÜNÜZÜ GERİ KAZANMAK VE DAHA GÜÇLÜ OLMAK

“Tanrı, “Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım” dedi, “Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun. Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı’nın suretinde yarattı. Onları erkek ve dişi olarak yarattı.”

Yaratılış 1: 26, 27

On dokuzuncu yüzyılda yaşayan bilim insanı Charles Darwin, bilimsel olduğunu söylediği teorisinde insanın gizemli bir evrimin ürünü olduğunu söyledi. Ona göre insan daha önceden maymun formundaydı. Ancak bunu tam olarak kanıtlayamadı. Her şeyin yaratıcısı Rab bizim onun benzeyişinde yaratıldığımızı söylüyor. Elbette bizim de gerçek olana inanmamız gerekir; çünkü Rab hiçbir yanlış yapmaz ve kimseyi kandırmaz.

 

Rab’bin ilk planı kendi gücünü kullanarak yeryüzündeki canlıların ve karanlığın gücünün üzerinde egemenlik sürecek bir varlığı, insanı yaratmaktı. Başlangıçta Rab insana denizdeki balıkların da üzerinde güç ve yetki vermişti. Bunun sembolik bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Denizde çok fazla su vardır ve su Kutsal Kitap’ta su Rab’bin Sözünü temsil eder. Yani denizdeki balıklar da Rab’bin ilahi sözünde hareket eden melekler olarak anlaşılabilir. İnsan bu muhteşem varlıkların işleri üzerinde yetkilidir. Ama insan düşüşten sonra bütün bu yetkilerini kaybetmiştir.

 

İnsana ayrıca havada uçan kuşların üzerinde de yetki verilmişti. Tohum benzetmesinde (Matta 13; Markos 4; Luka 8) İsa uçan kuşları şeytanın ve kötü ruhların yerine kullanmıştır. İnsan düşüşten önce bu ‘canavarların’ da üzerinde yetkiliydi ama bu yetkisini kaybetti. İşin kötüsü şu ki; insanın boyun eğdirmesi gereken bu güçlere insanlar boyun eğebilmekte, hatta bazıları onlara tapınabilmektedir.

 

İnsanın tüm sürüngenlerin üzerinde egemen olacağı ifadesinde de bence küçük olsalar da bedenimize girdiklerinde çok zararlı olabilen mikroskobik canlılar kast ediliyor. Adem onları kontrol edebiliyor, güçlerini etkisiz hale getirebiliyor, vücudundan kovabiliyor ve zarar verme yetilerini onlardan alabiliyordu. Ancak yanlış bir karar verdiği için bugün bunun sorumluluğunu biz de yaşıyoruz.

 

Adem ile kaybedilen güç kurtuluş sayesinde bize geri verilen güç ile aynıdır. İsa’nın elçilere tüm kötü ruhları kovma gücünün kendilerine verildiğini söylediği ifadelerini hatırlayın (Luka 9:1). Yılanları ve akrepleri ezmek için onlara yetki verdiğini söylerken ne demek istiyordu? (Luka 10:19). Efendimiz Markos 16’da Müjde’ye inananların cinleri kovma ve hastalara el koyup onlara şifa verme gücüne sahip olacaklarını söylememiş miydi? Bence bütün bunların cevabı şudur: Rabbimiz İsa sadece bize Adem’in kaybettiği gücü geri vermekle kalmadı, aynı zamanda bu gücü artırdı da! Bu yüzden bu bereketin kıymetini bilin!

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares