Mesih’in gelişi beklediğimizden daha yakında olacak. Hatta bizzat İsa ‘Rab o günleri kısaltmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı’ demiştir (Markos 13:20). Her şeyin daha kötüye gideceği doğrudur; mesela çevreciler bizi küresel ısınma ve eğer bu ısınma devam ederse yeryüzünde yaşamın sona ereceği tehlikesiyle ilgili uyarıyorlar. Ama yeryüzündeki gelecekleri için kaygılanmalarına rağmen Kutsal Kitabın buyruklarına karşı gelen ve Rab’bin ayıpladıklarını yapan birçok insan sonsuz yaşamlarını umursamıyor.

Kilise göğe alındığı zaman birçok insan geride bırakılacak (Matta 24:40). Dünyanın tuzu, yani Rab’bin hizmetkarları olmadan yaşam imkansız hale gelecek. Dünya kötülükler ve günahlarla o kadar dolacak ki bugün gördüğümüz iğrençlikler onların yanında hiçbir şey kalacak. Kayıp insanlığın vay haline çünkü onlar kendilerini neyin beklediğini bilmiyorlar! Aksi yolda devam eden ve yanlış yapma ruhu tarafından sürüklenen Hristiyanların hali daha da kötü olacak çünkü çekecekleri acı çok büyük olacak.

Mesih tekrar geldiği zaman ona sadık kalanları ödüllendirecek (Yeşaya 40:10; 62:11). Gözlerimizdeki tüm gözyaşını sildiği ve bizi iyilik tacıyla ödüllendirdiği gün ne kadar güzel bir gün olacaktır! (Vahiy 11:18; 22:12). Şeytan, Rab’bin bizi götüreceği yere yaklaşamayacak bile. Ama günaha teslim olanlar, arzuların ayartıcılığına kapılanlar, sahtekarlık yapanlar, nefret edenler, zina edenler ve diğer günahları işleyenlerin oraya girmesine izin verilmeyecek. Sadece giysileri İsa’nın kanıyla temizlenenler ve kutsallıkta yaşayanlar oraya girebilecek (Vahiy 22:14-15).

Ödülümüz burada yaptığımız işlere göre verileceği için şeytanın hayatlarımıza girmesine izin vermemeliyiz. Bu yüzden mesela komşunuzun karısına göz dikmek, yalan söylemek, çalmak, yalan yere şahitlik etmek ve Tanrısal sevgiden söz etmemek günahtır. Tüm buyrukların yerine getirilmesi gerekir ve bunlardan birincisi de Rab’bi diğer her şeyden daha çok sevmektir (Yuhanna 14:21). Son buyruk ise dünyanın her yerine gidip Müjdeyi herkese duyurmaktır (Markos 16:15). Eğer siz bu buyruk için kişisel olarak çağrı almadıysanız almış olanlara yardım edebilirsiniz.

Ödüllerimiz yaptığımız işlere göre verileceği için buyrukları yerine getirmeyenler ödül alamayacaklar. Paranın gücünü kendi çıkarları için kötüye kullananlar da sonsuz lanetin altında olacaklar. Ama kim bir bardak suyu İsa’nın adında kardeşlerimizden birine verirse ödülünü alacak (Markos 9:41). Bunun hakkında düşünün ve Rab’bin müjdeyi dünyanın en karanlık köşelerine ulaştırmaya çalışan hizmetkarlarına yardım edin. Kayıp olanlara bir bardak yaşam suyu vermemiz, böylece onların karanlıktan kurtulmaları ve ruhlarının kazanılması için dua ediyorum. Böylelikle ödülümüzü de alacağımız kesindir!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares