Günün Mesajı

25/10/2017 - PEYGAMBER VE HALKI

İsa'nın kendisi, bir peygamberin kendi memleketinde saygı görmediğine tanıklık etmişti.

Yuhanna 4:44

Peygabmer Rab’bin göksel hizmetine ortak olmaya çağırdığı kişidir. Rab’bin sesine karşı duyarlı olan bu insanlar Yüce Rab’den aldıkları mesajı insanlara ulaştırırlar. Yüce Rab’bin hizmetkarları olarak Rab’bin gücüyle donatılırlar ve sadakatle hareket ederler. Çünkü Sadık Rab onların yanındadır ve sözünü doğrular. Peygamber göklerin çağrısının arkasında olduğunu bilir. Bazı durumlarda peygamberler, kendilerine emanet edilmiş işlere engel oluşturanları azarlamak için de kullanılırlar.

 

Kutsal Metinler, İsa’nın tanıklığının herkes tarafından ciddiye alınması gerektiğini söyler. Mesih tamamen doğru olmayan hiçbir şey söylememiştir ve söylemeyecektir. Bu yüzden Rab bir insan aracılığıyla konuştuğu zaman bu peygamber kendi ülkesinde onurlandırılmayı asla beklememelidir. Bu ruhsal bir yasadır ve asla değişmez ya da iptal edilmez. Bu yüzden bu göksel hizmete çağırılan herkes kendi vatanında onurlandırılmamaya hazır olmalıdır. Bu Rab’bin seçtiği bir yol mu yoksa insanın kıskançlığının yol açtığı bir sonuç mu bilmiyorum. Ama kesin olan bir şey var. Peygamberler asla kendi halkının içinde onurlandırılmamıştır ve bunu beklememelidirler. Rab’bi dinleyen birisinin onayı ancak Rab’den gelir. Akrabaları ve kendi halkı asla onun peygamberliğini tanımazlar.

 

 

Birçok kişi şunu sorabilir; ‘tanınmayan bir peygamber ne yapmalıdır?’ Yüce Rab’bin ona verdiği görevi yerine getirmeye devam etmelidir. Rab’bin işini yapmaya, Baba’nın sevgisi hakkında konuşmaya devam etmelidir. İster onurlandırılmasın, ister zulüm görsün fark etmez. Çünkü bir gün doğruluk tacı ona verilecektir. O an gelene kadar Rab’bin çağırdıklarının ona hizmet etmeye devam etmeleri gerekir. Rab onları sonsuz yaşamda ödüllendirecektir.

 

Bir peygamber Baba tarafından yükseltildiğinde o da Rab’bi onurlandırılmalıdır. Rab’bin işini yapan herkesin ayartıya kapılmamak için dua etmesi gerekir çünkü insan ruhu kibre kapılıp Rab’den kopabilir. Yüce Rab’bin kullandığı bir çok insan kibre kapılmış ve İsa’daki yerini kaybetmiştir.

 

Yüce Rab’bin bir hizmetkarının ailesine bakışı, İsa’nın kendi ailesine bakışı gibi olmalıdır. Rab annesinin ve kardeşlerinin Rab’bin sözünü duyup onu yaşayanlar olduklarını söylemişti (Luka 8:21). Kardeşler, bu inanılmaz geliyor; ama bize çok büyük zararlar verebilecek olan akrabalarımız ve çocukluk arkadaşlarımız olabilir. Eğer kendi hayatlarının kontrolünü şeytana vermişlerse bu insanlar bizi gereksiz yere övebilir ve başkalarından daha iyi olduğumuzu bize düşündürtebilir. Çok farklı şekilde kullanılabilecek olanlar da vardır; mesela kimileri de bizim değersiz olduğumuzu söyleyebilir ve yaptığımız işi kendi çıkarımız için yaptığımıza inanabilir. Ama kulak vermemiz gereken tek bir kişi vardır ve o da Rab’dir. Rab asla bizi yanlışa yönlendirmez, her zaman çağrımızı onaylar. Rab’bi onurlandırmalı, ona her durumda güvenmeliyiz. Bunu yapmak bereketlenmiş bir hizmetkar olmayı isteyen herkes için hayatidir.

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares