Günün Mesajı

22/11/2017 - YETKİSİ OLANLAR BUYRUK VERİRLER

Ben de buyruk altında bir adamım, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, ‘Git’ derim, gider; ötekine, ‘Gel’ derim, gelir; köleme, ‘Şunu yap’ derim, yapar.

Matta 8:9

Romalı yüzbaşının İsa’ya verdiği cevap, bütün sadeliğine rağmen çok önemlidir. Rabbimiz bu kumandanın ruhsal bilgeliğine hayran kalmıştı. Kumandanın bunu anlamasını sağlayan şey kendi bilge aklı değil, Göksel Babamızın ona iman yaşamının ilkelerini öğretmiş olmasıydı.

 

Rab’bin halkı her zaman bilgelik eksikliğinden dolayı sıkıntı çekmiştir (Hoşea 4:6). Söz, Mesih’in çarmıhta çektiği acıyı detaylı olarak tasvir eder ve bunu bizim yerimize yaşamış olduğunu gösterir. Ancak buna rağmen Rab’bin halkından bazıları hala acı çekmekte, düşmanın türlü saldırılarına maruz kalmakta, şifa için yakarmasına rağmen şifa bulamamaktadır. O halde bazı şeyler yanlış olmalıdır.

 

Bu Rab’bin değil bizim hatamızdır çünkü her zaman vaazlara dikkatimizi vermiyoruz. Kutsal Yazıları okuyoruz ama orada kaydedilmiş olan şeylere inanma cesareti gösteremiyoruz. Şeytanın bir saldırısıyla karşılaştığımızda ya da başka biri karşılaştığında hemen dua etmeye başlıyor, fakat Babamızı suçluyoruz. Kutsal Kitap’taki vaatlerden söz edip onların neden gerçekleşmediğini düşündüğümüzde bu neredeyse Rab’be yalancı demek gibidir.

 

Bilgi eksikliği yanlış yapmamıza sebep olur. Acı çektiğimizde asla suçlanmaması gerekeni suçlarız ama aslında bilgisi eksik olan ve sorumsuz davranan bizizdir. Hayat hakkındaki rehberlik bize zaten sunulmuştur. Kutsal Yazılar bize her koşulda ne yapacağımızı öğretir ama ona hayatımızda layık olduğu yeri vermeyiz. Bu nedenle bize açıklananları doğruca uygulamak yerine onlardan tereddüt ederiz.

 

Yüzbaşı tereddüt etmemişti; kendisine öğretileni doğrudan konuşmuştu. Ona göre yetkisi olanlar bir yere gidip bir şey istemezler, sadece bunun buyruğunu verirler. Bu yüzden sadece Rab’bin sözünün uşağının iyileşmesi için yeteceğini söylemişti. Evet! Bizim söylemeyi ihmal ettiğimiz şey budur. Boş sözleri unutmalı, onları asla kullanmamalısınız. Bunun yerine İman Sözünü kullanmalı ve bunu kararlılıkla yapmalısınız.

 

Elçi, kendisini göndereni temsilen bir yere giden kişidir. Yüzbaşı, eğer Baba desteklemese İsa’nın kötü ruhları kovamayacağını anlamıştı. Bu yüzden Mesih’in kötülüğün egemenliğine karşı savaşması için gönderilmiş olduğu sonucuna varmıştı. Onun bir sözüyle uşağının iyileşeceğini biliyordu çünkü kendisi de Roma İmparatorluğunun yetkisini kullanarak buyruk veren biriydi.

 

Peki ya siz? İsa’nın adında Rab’bin Oğlunun yaptıklarının aynılarını yapma yetkiniz olduğunu anlamadınız mı? Ayağa kalkın ve size saldıran şeytanı azarlayın. Bunu yaparken buyruğunuza uyulacağına inanın!

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares