Rab Tanrı’ya hizmet ettiğini düşünen birçok kişi Büyük Gün’de mahkum bulunduğunu öğrendiğinde şok olacak. Çünkü sadece Rabbimize benzemeye çalışmak yerine Rab’bin Egemenliğine daha yararlı olacağını düşündükleri başka tavırlar takınmışlardır. Kendi isteğimizi değil, bizi yaratan ve seçenin isteğini yerine getirmemiz gerekiyor. O işinin nasıl yapılması gerektiğini bize gösterir. İsa yeryüzündeyken onun öğrencilerinden her birine hastaları iyileştirme ve cinleri kovma gücü verilmişti; böylece Rab’bin Egemenliğinin zenginliklerini yayıyorlardı.

Vaftizci Yahya iki öğrencisini gönderip Rabbimizin bekledikleri kişi mi olduğunu yoksa hala başkasını mı beklemeleri gerektiğini öğrenmek istemişti. Yahya’nın hizmeti farklıydı: o insanları günahtan kaçmaya çağırmış, onları vaftiz etmişti ama ‘kurtarış’ onun hizmeti değildi. Rab’bin lütfu henüz yeryüzüne ulaşmamıştı, Gerçek henüz tam olarak uygulanmıyordu. Bunlar İsa ile dünyaya geldiler. Kurtarıcımız kör olan birçok kişinin gözünü açtı, sakatları iyileştirdi ve türlü acılar çekenlerin acılarına son verdi. İsa tüm bu mucizelerin Peygamber Yahya’ya bildirilmesini istedi (Matta 11:1-5). Daha sonra da Yahya’nın sorusuyla görünürde hiçbir ilgisi yokmuş gibi duran bir şey söyledi: “Benden ötürü sendeleyip düşmeyene ne mutlu!.” (Matta 11:6).

Birçokları bugün Mesih’in hizmetini, yani hastaları ve tutsakları kurtardığını kabul etmedikleri için başarılı olamayacak. Onlar bunun şeytanın kendilerine karşı uyguladığı bir strateji olduğunu fark etmiyorlar; bu yüzden Rab tarafından azarlanacaklar ve Büyük Günde Rab’bin dünyanın kuruluşundan beri yaşamış doğru kişiler için hazırladığı egemenliğine giremeyecekler.

Rab’bin kullarının özgür iradeleri, kendi istediklerini yapmaları için değildir. Tanrısal planı anlamaları ve bunu uygulamaları gerekir; böylece Babamızın isteğini gerçekleştireceklerdir. Eğer Yüce Rab’bin işini yapmanın daha iyi bir yolu olsaydı bunu zaten bizzat kendisi bize açıklardı. Bilge olmasının yanı sıra Rabbimiz aynı zamanda sevgidir (1. Yuhanna 4:16). Bu yüzden Rab sevgisinin kayıplara nasıl açıklanacağını ve böylece onların da Rab’bin Egemenliğine girmelerinin nasıl mümkün olacağını göstermiştir. Eğer bize öğretilenin dışında bir şey yaparsak, yanlış uygulamalarımızdan dolayı ruhlarını kaybedecek kişilerden biz sorumlu tutulacağız.

Asla Rab’bin buyruklarına itaatsizlik etmeyin. Sevgi olmasının yanı sıra Rab aynı zamanda her şeye gücü yetendir (Mezmurlar 147:5; Romalılar 11:33). İsa’nın Yahya’nın öğrencileri için yaptığı şey gelişigüzel bir şey değildi; bu onu izleyecek herkes için bir derstir. Onun tarafından gönderilen herkesin böyle davranması gerekir. Eğer kötü ruhların tutsak ettiği kişiler kurtulmazlarsa asla Mesih’e iman edemez, Rab’bin çocukları olamazlar. Rab’bin işi onun lütfu gösterilmeden yapılamaz; lütfu Rab’bin bizim için yaptığı iyiliğidir. İsa kötü ruhlarla asla anlaşma yapmadı, onları sadece kovdu. Siz de size söyleneni yapın; başarılı olacaksınız!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares