Rabbimizin açıkladığı bu bilgi, özellikle kayıpları kurtarma göreviyle görevlendirilmiş Mesih’in Bedeninin üyeleri için son derece önemlidir. İsa iman etme eyleminde bir sır olduğunu söylüyor; bu yüzden Rab’bin işini yaparken başarılı olmak için bu işi Rab’den öğrenmeliyiz. Diğer türlü, yaptığımız işler boşa çıkar. Asla zaman kaybetmemeli, aynı zamanda başkalarını da yanlışa yönlendirmemeliyiz.

İsa’ya, efendimize teslim edilmemiş hiçbir şey yoktur. Yuhanna 6:44’te Mesih, eğer Baba kendisine getirmezse kimsenin ona gelemeyeceğini söylemişti. Bu yüzden Yüce Rab’den günahkarları bizim toplantılarımıza getirmesini, onlara anlayış vermesini, böylece onların da kurtuluşun önemini fark etmelerini ve böylece kendilerini Kurtarıcımıza teslim etmelerini istemeliyiz. Ruhsal hasatta çalışan işçiler de Rab tarafından çağırılırlar. Eğer bu iş Rab’bin işiyse, her aşamasında Rab tarafından desteklenecektir.

Aslında kimsenin Oğul’u tanımadığı, bu yetiye sadece Baba’nın sahip olduğu gerçeği daha önceden hiç dikkatimi çekmemişti. Bu gerçeği yeni öğrendim ve beni çok şaşırttı kardeşler. Bununla ilgili daha önceden hiç düşünmediğimi itiraf etmeliyim; ama gerçek şu ki Rab’bin Oğlu’nu Baba’dan başka kimse tanımıyor. Buna melekler de dahil mi bilmiyorum. Ama ayette Baba’dan başka “hiçkimse”nin Oğul’u tanımadığını söylüyor. Sadece Baba bu ayrıcalığa sahip. Aynı şekilde Baba’yı da Oğul’dan başka kimse tanımıyor. Aman Tanrım! Yani Baba ve Oğul yarattıklarından hiçbirine kendilerini tam olarak açıklamadılar, sadece kendileri birbirlerini tanıyorlar. Ayrıca İsa demişti ki, onun küçüklerinin melekleri Babamızın yüzünü görmektedirler (Matta 18:10). Belki görebilecekleri tek şey onun yüzüdür. Bu şimdiye kadar bildiklerimin ötesinde bir gerçek! Ama bunun yanında, İsa sonsuz yaşamda Yüce Rab’bi onun bizi tanıdığı gibi tanıyacağımızı da söyledi (1. Korintliler 13:12).

Bazı insanlar Babamızı tanıma ayrıcalığına sahip olacak, ama bu ayrıcalığın kimlere verileceğine İsa karar verecek. Şimdi Rab’bi (Baba ya da Oğul olarak), onun sözünü duyarak, Kutsal Kitap’ı okuyarak ve öğrendiğimiz gerçekler üzerinde düşünerek biraz biraz tanıyoruz.

Bazen her şeyi bildiğimizi düşünebiliriz. Kimileri kendilerinin özel, ayrıcalıklı ve bilge olduklarını düşünerek başkalarını hor görmeye başlayabilir. Bu kibirli insanlara acıyorum çünkü bildiklerini de kaybedecekler ve sonunda sadece iman etmesi ve Kurtarıcımızın ayaklarının dibine gelmesi gerekecek boş bir yürekle baş başa kalacaklar.

Kendilerini kibre teslim edenler, yumuşak huylu ve alçakgönüllü Rab’bi tanımamaktadırlar (Matta 11:29). Ruhları hep sıkıntılıdır, yolları lanetlidir ve şeytan onların hayatlarında rahatça dolaşır. Yumuşak huylu ve alçakgönüllü olan Kurtarıcımızı tanımak çok harika değil mi? İsa’dan öğrenen herkesin böyle olması gerekir! Kardeşler İsa’yı hemen aramaya başlayın!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares