Günün Mesajı

28/11/2017 - TEHLİKELİ VE YANLIŞ DAVRANIŞLAR

“Bunun üzerine Petrus O’nu bir kenara çekip azarlamaya başladı. “Tanrı korusun, ya Rab! Senin başına asla böyle bir şey gelmeyecek!” dedi!”

Matta 16:22

Rab Petrus’u verdiği cevaptan dolayı övmüştü; çünkü Petrus İsa’nın Tanrı oğlu ve Rab olduğunu ifade etmişti. Ama İsa onun dikkatini şuna da çekmişti: öğrencisi Mesih’in Rab olduğunu kendi aklıyla değil göklerdeki Baba’nın açıklamasıyla bilmişti. Kardeşler, Petrus buna rağmen düşmanın etkisi altında kaldı, oysa İsa’dan duyduğunun üzerinde düşünmesi gerekliydi. Rab Petrus’a kendisine olacakları anlattıktan hemen sonra Petrus Rab’bi azarlama hakkının olduğunu düşünmüştü.

 

Bu paragraf bize aynı yanlışı yapmamamızı öğretiyor; Rab’bi herhangi bir şeyden dolayı suçlamamalıyız. Duyduğumuz şeyin kaynağını kontrol edip, hissettiğimiz şeyin Yüce Rab’den gelip gelmediğine bakmalıyız. Bunun cevabını Kutsal Sözü duyarak yüreklerimizde bilebiliriz. Çünkü Rab’den gelen her şey Kutsal Yazılarla uyumlu olacaktır. Yüreklerimizde hissettiğimiz her şey Rab’den gelmez. Hissettiğimiz şeyi dikkatle kontrol etmediğimizde Rab’den olmayan mesajları Rab’den sanabiliriz. Bu tehlikelidir çünkü Rab’den gelmeyen bir şey doğrudan ya da dolaylı olarak düşmandan geliyordur.

 

Öğrenecek bir başka ders de Yüce Rab’bin bir insanı çok özel şekillerde kullanabileceğidir. Ama eğer gözlerini açık tutmazlarsa bu insanlar şeytanın tuzaklarına düşerler, ondan en saçma bahaneleri ve karanlığın en kirli köşelerinden çıkan şeytani esinleri dinlemeye başlarlar. Elçi Petrus tavrının farkında olmadan İsa’ya bir ders verme girişiminde bulunmuştu. Biz de bazen böyle yaparız değil mi?

 

Bu olan şey gelişigüzel olmamıştı ve sonuçsuz da kalmayacaktı. Çünkü bu şeytanın İsa’nın öğrencisini Rab’bin yoluna engel olması ve planlarını bozması için kullanma girişimiydi. Dikkatsiz kişiler gelişigüzel konuştukları sırada Yüce Rab’den gelmeyen tavsiyeler vererek başkalarının Rab’bin yollarından sapmasına sebep olurlar. Bu çok ciddi bir durumdur! Eğer Baba’dan duymadıysanız ağzınızı kapalı tutmanız daha iyidir. Rab’bin size başkalarına aktarmanız için verdiği bir mesaj değilse, kimseye bir şey söylemeyin.

 

Diyelim ki birisi günaha düştü ve Rab ona bir ders veriyor. Yanlış yaptıklarını fark ediyorlar ve günahlarını itiraf etmeye başlıyorlar. Size gelip Rab’bin elinin üzerlerinde ağırlaştığını söylüyorlar (Mezmurlar 32:4). Onlara bunun saçmalık olduğunu, hemen günahlarını kabul edip Rab’den kendilerini bağışlamasını istemeleri gerektiğini, o zaman tüm kötülüklerin son bulacağını söylüyorsunuz. Onlar da bunu zaten yaptıklarını ama yapmaları gerektiği gibi yapmadıklarını söylüyorlar. Buna rağmen her şeyin çözüldüğünü ve artık bunu unutabileceklerini söylerseniz, bunu yaparlar ve yüreklerini artık Rab’be açmamaya başlarlar. Bu durumda suçlanacak kişi kimdir? Bundan dolayı kim sorumlu olacaktır? Bunu bir düşünün!

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares