Bu konuyla ilgili sayısız vaaz vermiştim. İsa bir incir ağacını öldürmüştü. Japonya’dayken Niseilerden, yani yeni ülkelerinde doğan ilk Japon nesilden olan ve uzun zamandır orada yaşayan birisi çok öfkelenmişti ve İsa’nın Rab olmadığını söylemişti. Herkes ona bakıp neden bunu söylediğini sordu. O da İsa’nın bir ağacı öldürdüğünü söyledi. O anda bu konuyla ilgili vaaz vermeye karar verdim; kısa bir süre sonra da bu genç adam Rabbimizin doğru şeyi yaptığına ikna oldu.

İsa oradakilere ne yaptığını açıklarken bir şey demişti: ‘imanla dua ederseniz dilediğiniz her şeyi alırsınız.’ Peki İsa bu incir ağacının kurumasını buyurduğunda bunu dua ile mi istedi? Görünüşe bakılırsa hayır, çünkü önce incir yemek istemişti. İncir ağacı ona meyve vermeyi reddettiğinde İsa buyruk verdi ve ağaç öldü.

İsa her şeyin yaratıcısıdır; yani o ağacın da yaratıcısıydı. Bu yüzden ağacın yaratıcısını tanıması ve ona meyve vermesi gerekiyordu; ama ağaç Rabbimize meyve vermeyi reddetmişti. Kutsal Yazılar o zamanın incir mevsimi olmadığını belirtmiş olsa da incir ağacı meyve vermek isteseydi Rab’bin gücüyle bu mümkün olacaktı. Eğer ağaç bunu yapsaydı sadece Yaratıcısını beslemiş olmanın zevkini tatmayacak, aynı zamanda Yüce Rab’bin elinde kullanılarak başka hiçbir ağaçta bulunamayacak kadar lezzetli bir meyve vermiş olacaktı.

Her zaman Rab’bin bizi kullanmasına açık olmalıyız. Eğer Rab bizden kendisine meyve vermemizi isterse ya da bizi belli bir şeyle görevlendirirse, buna ‘hayır’ diyemeyiz. Ayrıca bir çağrıya ‘evet’ cevabı vermeye gücümüzün yetmediğini söyleyerek iki yanlış yapmış oluruz çünkü Rab asla bizi yanımızda gelmeyeceği bir yere göndermez. Yani Rab’bin varlığı yanımızdayken bizden istediği her şeyi yapabiliriz. Biz böyle durumlarda sadece onun elindeki bir araç oluruz çünkü o işi yapan ve onu istediği gibi yapan Rab’dir.

Binlerce insanın önündeyken mucizelerin gerçekleşmeyeceğinden korkmama gerek yoktur. Tam tersine, eğer Babam beni bir yere göndermişse benden önce kendisinin oraya gidip vaadini gerçekleştirmek üzere hazır olduğuna eminimdir. Bu yüzden dua ederken, istediğim her şey, karar, istek ya da hüküm, yerine gelecektir. Rab tüm vaatlerini gerçekleştirendir (Yasa’nın Tekrarı 7:9; Yeşu 23:14; Yuhanna 14:13).

Her dua ettiğimizle Rab ile paydaşlık yaşarız. Eğer düzeltilmesi gereken bir şey varsa Rab bize bunu bildirecek ve kendisi bunu yapacaktır çünkü bu iş onun işidir. Biz ona aitiz ve onun adında, onun tarafından bir yerlere gönderiliyoruz. Bu yüzden korkmamız için hiçbir sebep yoktur. Tam tersine, şeytandan karşımızdan çekilmesini talep etmeliyiz; mucizelerin gerçekleştiğini göreceğiz. İsa’nın adında konuştuğumuzda, İsa’nın ağaca buyruk verirken kullandığı gücü harekete geçiririz.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares