Günün Mesajı

27/02/2018 - TARAFLI OLMAYIN!

“Kötüyü kayırmak da,
Suçsuzdan adaleti esirgemek de iyi değildir.”

Süleyman’ın Özdeyişleri 18: 5

Tüm kararlarımızı gerçeğe göre vermeliyiz. Kim olursa olsun bir insandan korkup gerçeği söylememezlik yapmamalıyız. Gerçeğe uygun konuşanlar doğruluğu uygulamış olurlar (Süleyman’ın Özdeyişleri 12:17). Doğru olanı asla saptırmamalıyız. Doğru sözler doğru kişileri güçlendirir. ‘Evet’iniz evet, ‘hayır’ınız hayır olsun. Bu Rab’bin buyruğudur (Yakup 5:12).

 

Yüreğimizdeki gizli niyetlerimizden bile sorumlu tutulacağız. Bu yüzden birisine yardım etmek ya da bir şeyin dışında kalmak adına bile olsa gerçekten sapmamalıyız. Bir şeye tanıklık etmişsek gördüğümüzü ya da duyduğumuzu söylemeliyiz. Bir şeyin olduğunu biliyorsak, Rabbimizin buyruğuna uygun olarak ve onunla el ele gerçeğe tanıklık etmeliyiz. Elbette dua etmeli, ne zaman ve nasıl konuşacağımızı bilmek için Rab’bi beklemeliyiz. Acele edersek de hata yapmış oluruz.

 

Bir suça şahit olduysak, bu suçlu kim olursa olsun ya da bize ne kadar zarar verebilecek olursa olsun geri adım atmamalıyız. Çünkü her şeye gücü yeten Rab sözüne uymamızı bekler ve onun buyruklarını dinlemeyenlere hoşgörü göstermez. Ama Rab’be hizmet edenler için Rab her bakımdan yardımcıdır. Tanıklığımıza ihtiyaç duyulan bir durumda yardımı reddetmemiz çok üzücü ve yanlış olur. Bu yüzden başımıza gelmesini istemeyeceğimiz şeyin komşumuzun da başına gelmesine izin vermemeliyiz.

 

Rabbimizin sözü, dürüst tanığın doğruyu söyleyeceğini belirtir (Süleyman’ın Özdeyişleri 12:17). O halde neden gerçeği reddedelim? Eğer göksel Babamızın buyruklarına uymazsak görevimizi ihmal etmiş oluruz. Ayrıca yalan söyleyenler yalan babasının çocuklarıdır (Yuhanna 8:44); Rab’den ayrı düşerler. Bunun sizin başınıza gelmesine izin vermeyin!

 

Gerçeğe sadık kalmadığımızda adalete engel olmuş oluruz; bu ister bizim için ister başkası için olsun fark etmez. Duyarlı insanlar suçlu olsalar bile adalete zarar vermemek için bunu saklamazlar. Ama eğer saklarlarsa suçlarına bir suç daha eklemiş olurlar. Çünkü gerçeği saptırmak için düşmana yardım etmiş olacaklardır. Yani size bir şeylere mal olsa bile doğruyu söyleyin!

 

Doğru kişiler doğrulukla yargıladıklarında yükseltilirler. Bu yüzden gerçeği büyük Yargı Gününde itiraf etmektense burada insanların önünde itiraf etseniz daha iyi olur. Gerçek o zaman mutlak hakim olacağından ebedi kararları etkilemek ya da değiştirmek mümkün olmayacaktır. Büyük Yargı gününde verilen hükümler kalıcı olacaktır. Herkes kendi suçlarını orada itiraf edecek, onları nerede ve neden yaptığını tüm detaylarıyla anlatacak. Yüreklerin niyetleri bile tüm renkleriyle açığa çıkacak.

 

İsa bize ağzımızdan sadece ‘evet’ ya da ‘hayır’ çıkması gerektiğini öğretti; bunun dışındakiler şeytandandır. Sağduyulu kişiler sadece Rab’bin sözlerini söylerler. Unutmayın: Rab’den de, düşmandan da gelen her şeyden sorumluyuz.

 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares