Rab’bin lütfu insanlığa İsa’nın dünyaya gelişiyle ulaştı. Rab’bin lütfu, Rab’bin bizim yararımıza olan işleridir ve Kutsal Kitapların belirttiği üzere imanla alınır. Rab’bin bu hareketi kayıp insanların tamamen kurtulmasını, uyuşturucu bağımlılarının bağımlılıklarını terk etmesini ve hastalıkların iyileşmesini sağlayacak güçtedir. Rab’bin lütfu imanla alınır ve Rab’bin hayallerini gerçekleştirmek için kullanılır. Bu yüzden iman, kuşkunun tam zıttıdır.

Ne kadar imkansız görünürse görünsün insan Rab’bin lütfunu hayatında geçersiz kılabilir. İnsan Rab’bin etkinliğine direndiğinde ya da Rab’bin lütfuna ortak olmadığında Rab’bin onun yararına olan bu göksel gücünü kendi hayatında geçersiz kılabilir. Bu insan için büyük bir risktir ve Babamız bu konuda bizi uyarmıştır. Bu çılgınlığı yapanlar her türlü saldırıya karşı güçsüz kalırlar ve şeytanın saldırıları sayıca az değildir. Kardeşler, her türlü talihsiz olayın arkasında canlarımızın düşmanının var olduğunu unutmamak gerekir.

Bereketlenmemiz bizi seven ve bizim yerimize ölmesi için oğlunu dünyaya gönderen Rab’bin merhametinin ürünüdür (Yuhanna 3:16). Yüce Rab anlayışımızı artırdığında bu eylemin bize olan sevgisinin göstergesi olduğunu anlarız. Rab bizi sevdiği için onun vaatlerine ve sözlerine güvenebiliriz.

İsa’nın ölümü önemsiz değildi ve şans eseri gerçekleşmedi. Bu Rab’bin planıydı; çünkü bizi ona yaklaştıracak tek yol buydu. En kötü günah Rab’bin oğlunun bizim için yaptığı işi hor görmektir. İsa yüceliğini arkasında bırakıp bu dünyaya bizden biri gibi, bir insan gibi geldi ve bu alçakgönüllü tavrı çarmıhtaki ölümüne dek sürdü. Mesih’in tek amacı bizi Baba için kurtarmaktı.

Eğer Rab’bin sizin için öldüğüne inanırsanız ve Kutsal Yazılarda size vaat edilenlerin hakkınız olduğunu bilirseniz Rab’bi onurlandırırsınız. Rab kendisini onurlandıranı onurlandıracağını söylemiştir (Romalılar 13:7).  Diğer yandan, eğer efendimizin sizin kurtulmanız ve sonsuz yaşama kavuşmanız için yaptığı işi hor görürseniz kendinizi oradan asla çıkamayacağınız sonsuz ateşe atmış olursunuz.

İmanla yaşayanlar Rab’bin sözünün kendileriyle ilgili söylediğini ilan ederler ve Kutsal Yazılardaki vaatlerden daha azını kabul etmezler. İnsan Rab’bi böyle hoşnut eder ve bunun sonucunda da Rab insana kendi gücünü verir. İmanla yaşamak Rab’bin buyruğudur ve herkes ona uymalıdır. Yasaya göre değil, imanın güvencesine göre yaşayın.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares