Günün Mesajı

23/09/2018 - BUYRUĞU DİNLEYİN

Sonra adama, “Ayağa kalk, git” dedi. “İmanın seni kurtardı.”

Luka 17:19

Luka müjdesinin bize öğrettiği üzere İsa’nın iyileştirdiği on cüzamlıdan sadece bir tanesi Rab’be teşekkür etmek için geri dönmüştü. Bu adam minnettardı ve Rab’bin ayaklarına kapandı. Mesih ona imanının onu kurtardığını ve ayağa kalkıp yoluna gitmesini söylemeseydi muhtemelen uzun süre öyle kalacaktı. Bir Hristiyan her zaman Rab konuştuğunda başını eğip dinlemelidir. Günahlarımızı itiraf etmek ve geçmişteki hatalarımız için af dilemek devamlı gereklidir. Sürekli minnettarlığımızı göstermeliyiz. Rab yüreğimizin paklığından ve görevimizi yerine getirmemizden başka bir şey istemiyor. 

 

Eğer minnettarsak ve bunu ifade edersek Rab’den daha fazlasını alırız. Şifa beraberinde kurtuluş getirebilir ama diğer dokuz hasta adamın da şifa almış olmasına rağmen sadece bir tanesinin kurtulduğunu fark edelim. Bu adam diğerlerinden elbette daha fazla bereket almıştı. Binlerce insan benim hizmetimle iyileşti ama maalesef onlardan bazıları sonsuza dek kayıp oldular. Kim olursanız olun sonsuza dek kayıp olmamak için savaşmalısınız. Rab’be her konuda şükretmeli, en önemlisi de onun Sözüne inanmalısınız.

 

Rab’bin önünde ağlayabiliriz ama asla cesaretimizi kaybetmemeliyiz (Yuhanna 16:33). Hatta her zaman Yüce Rab’be şükretmeliyiz ama bunu her zaman Sözün bize öğrettikleriyle uyumlu olarak yapmalıyız. Kurtulduğumuz için dindar fanatiklere dönüşmemeliyiz çünkü Rab’bi hoşnut eden bir din yoktur. Bu yüzden asla dindarlara benzemeye çalışmamalı, bunun yerine Rab’bin sözünü hayatımızda uygulamalıyız.

 

Rab’bin bizi iyileştirmesinin sebeplerinden biri de hizmetimizi yapabilmemizdir. İman ettikten sonra tembelleşen, ailelerine karşı kötü davranan ve hatta dedikodu yapan insanlar da var. Rab çocuklarından çağrılarına dönmelerini ve onun gereğini tüm yürekleriyle yapmalarını istiyor. Daha kötüye gidenlerin kendilerini yoklamaları gerekiyor çünkü muhtemelen kurtuluşun anlamını ne bulabilmiş ne de anlayabilmişler. Ama İsa bizi karanlıktan çıkarmak için bedel ödedi.

 

Görevimizi kararlılıkla yerine getirdiğimizde bütün gün Haleluya diyerek dudak ibadeti yapmaktan daha fazla Rabbimizi hoşnut ederiz. Rab’bi övmek yanlış değildir, hatta bu teşvik edilesidir. Ama övgünün yürekten hissedilmesi gerekir. Ruhsal olarak hasta bir kalpten övgü sunulmaz. Rab’bi hoşnut eden övgüler tutsakları kurtarmaya olan adanmışlığımızdır. Müjdeyi kayıplara ve bize bağımlı olanlara ulaştırmamızdır. Herkesle barış içinde yaşamamızdır (Romalılar 12:18).

 

Kurtuluşumuzu almamız gerektiğini işaret etmek de önemlidir. Köleler gibi yaşayamayız (Yuhanna 15:15). Çünkü Mesih’te Rab’bin Sözü bizde gerçekleşsin diye kurtarıldık. Bu yüzden İsa’nın verdiği bol yaşamın tadını çıkarmalı, dinsel yasaklarla ilgilenmemeliyiz. Rab’bin yarattığı ve izin verdiği hiçbir şey günahlı değildir.

 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares